Popüler Yazılar
Son Yazılar
Türk Firmalarının Mobil Uygulamalar ile İmtihanı
Türkiye’de ve dünyadaki İnternet kullanıcılarının çok büyük bir kısmı hem bilgisayarlarıyla hem de cep telefonlarıyla İnternet’te gezinmekteler. Akıllı telefon kullanıcılarının sayısı hatırı sayılır düzeye ulaşmış durumda ve bu kullanıcılar pek çok yaşamsal ihtiyacını artık mobil uygulamalar sayesinde gerçekleştiriyorlar. Peki Türk firmaları bu yeni oluşan duruma adapte olmak konusunda hangi aşamadalar? Gelin hep birlikte Türk firmalarının mobil uygulamalar ile imtihanındaki son duruma bir göz atalım.
Türkiye’de Android ve iOS işletim sistemine sahip akıllı telefonların kullanımı çoğunlukta ve bu durum henüz bir mobil uygulamaya sahip olmayan firmalar için kayda değer bir kayıp olarak değerlendirilebilir. Google’ın şu an kapalı durumda tuttuğu “Our Mobile Planet” projesinde 2015 yılı için hazırlanan verilerde Türkiye’de yaşayan nüfusun %30’u mobil cihazlarıyla aktif olarak İnternetten alışveriş yapmış, mobil uygulama indirmiş ve birden fazla sayfada gezinti yapmış olduğu görülüyor. Bu yüzde gözünüze az görünmesin, Türkiye nüfusunun yarısından fazlası düzenli İnternet erişimine sahipken bu rakam oldukça yüksek düzeylerde. Geçmiş yıllarla ilgili detaylı bilgi almak isterseniz lütfen göz atın:
Türkiye’de Neden SEO’ya Ağırlık Vermelisiniz?
Not: Ne yazık ki Our Mobile Planet sayfası şu an kapalı ve daha detaylı bilgi veremiyoruz. Bunun yerine Think With Google sayfasına ya da listenin Wikipedia’da yayınlanmış haline buradan göz atabilirsiniz; Akıllı telefonla internet erişimine göre ülkeler
Bir uygulama yaptırmak istediğinizde ne kadar bütçe ayırmanız gerektiği konusunda bilginiz var mı? Yoğun olarak iOS uygulaması yapan yazılımcı bir arkadaşımızla bütçeler hakkında konuştuk ve ortaya çıkan tablo aşağı yukarı şöyle:
“Ortalama bir uygulama için ayrılması gereken bütçe uygulamanın fonksiyonlarına, ne kadar zor olduğuna ve ne kadar zamanda yapılacağına göre değişkenlik gösteriyor. Ancak çok zor olmayan bir uygulama için ayrılması beklenen bütçe ortalama 5.000 TL civarında. Uygulama yapıldıktan ve yayımlandıktan sonraki bakım, güncelleme ve diğer hizmetler de aylık olarak benzer bir maliyetle karşılanabilir. Zorluk düzeyi yüksek olan ve tamamlanması daha fazla zaman alan bir projede ise bu bütçenin ikiye ya da üçe katlanması söz konusu olabilir.”
Android uygulamaları için ayrılması gereken bütçenin aşağı yukarı benzer düzeyde olmasını beklediğimizi de ekleyerek, bir mobil uygulama yaptırmak konusunda çekinceleri olan küçük ve orta ölçekli firmaların çok istekli olmayışını normal karşılıyoruz. Çünkü hem yapım aşamasında hem de kullanıma açılmış bir uygulamanın maliyetleri gerçekten zorlayıcı düzeyde olabiliyor. Büyük ölçekli firmaların da konuyu çoğunlukla kendi içlerinde, bu konuyla ilgilenmek üzere oluşturulmuş ekipleri olduğu için küçük ve orta ölçekli firmaların uygulamayı dışarıda yaptırması gerekmekte. Durum böyle olunca da mobil uygulama sahibi olup kullanıcılarına daha iyi hizmet vermek isteyen firmalar fikirlerinden vazgeçmek zorunda kalıyorlar.
Bugün çok sayıda Türk şirketinin mobil uygulama dünyasına adım atmak noktasında çekimser olduğunu net bir şekilde söyleyebiliriz. Bunda mobil uygulama geliştiricilerin talep ettikleri bütçelerin etkisinin yanı sıra, firmaların tam olarak ne yapacaklarını bilemedikleri ve yabancısı oldukları bu dünyaya etraflıca düşünülmemiş alelade bir mobil uygulama ile girerek markalarına zarar verme endişesi yaşamalarının da etkisi olduğunu söyleyebiliriz.
Türk firmalarının mobil uygulamalar ile imtihanı belli bir süre alacak. Baş döndürücü bir hızla artan mobil kullanıcı sayısı hiç şüphesiz eninde sonunda firmaların mobil uygulama sahibi olmasını zorunlu hale getirecek. Peki mobile adım atmak konusunda çekimser olan firmaların en azından mobile bir başlangıç adımı atmaları mümkün olamaz mı?
Mobil uygulamaya çok ihtiyacı olup da yüksek bütçeler ayırmak istemeyen Türk firmaları ne yapabilir?
Bu konuda GoodBarber gibi platformlar yardım elini uzatıyor ve oldukça uygun bir bütçeyle uygulamanızı istediğiniz gibi oluşturmanıza ve yayımlamanıza fırsat veriyor. Bütçe planlarıyla ilgili bilgi almak isterseniz GoodBarber Fiyatlandırma sayfasına göz atabilirsiniz. Ayrıca GoodBarber ile yapılmış uygulamaların listesine bakarak da hangi firmalar nasıl uygulamalar oluşturmuşlar, görmeniz mümkün.
Malum ana mevzumuz arama motoru optimizasyonu olduğu için akıllara şu soru gelebilir: Organik trafikle mobil uygulama arasında nasıl bir bağlantı var?
Geçtiğimiz yıllarda doğrudan bir ilişki kurmak mümkün değildi. Ancak Google arama motorunda uygulama indeksleme sayesinde kullanıcılar bir arama yaptıklarında, ilişkili uygulamayı arama sonucunda görebiliyor ve doğrudan “yükle” butonuna basarak uygulamayı cihazlarına yükleyebiliyorlar. Bu konuda daha önce yaptığımız incelemelerde gördük ki, uygulama ismiyle yapılan aramada Google Play’e gitmeye gerek kalmadan yükleme yapmak mümkün oluyor, böylece mobil uygulamaların indirilme oranlarında ciddi bir artış olmasını beklemek mümkün. Ayrıca eğer bir mobil uygulamanız varsa, kullanıcılar uygulamanızın yükleme kısayolunu arama sonuçlarının en üstünde görebiliyorlar ve mobil uygulamanız olduğundan haberdar oluyorlar. Bu özellik şimdilik sadece Google Play uygulamaları için geçerli de olsa, yakın zamanda iOS kullanıcıları için de devreye gireceğini söyleyebiliriz. Aşağıda, mobil cihazınızla “vikipedi” araması yaptığınızda ikinci sırada Wikipedia Mobil Uygulamasının Google Play kısayolunu gördüğümüz bir ekran görüntüsü paylaştık:
Organik trafik ve uygulama indeksleme konusunda detaylı bilgi almak için lütfen göz atın: Mobil Uygulamanızı Google’da İndeksletin
Firmanız için ya da kişisel olarak oluşturduğunuz mobil uygulamanın da bu şekilde görünmesini istemez miydiniz? O zaman hemen basit bir mobil uygulama tasarlamak için GoodBarber’a göz atın ve oldukça düşük bütçelerle sahip olabileceğiniz en iyi mobil uygulamaya sahip olun.